Bu hastalık yaşam kalitesini bozuyor: İşte belirtiler!

Hareketlerde yavaşlama ve titreme ile başlayan, tedavi edilmediği takdirde zaman içinde kişileri yatağa bağımlı hale getirebilen Parkinson hayat kalitesini bozan bir hastalık olarak tanımlanıyor. Modern yöntemlerle erken dönemde teşhis edilebilen Parkinson’un kontrol altına alınması için çok tedavi seçeneği bulunuyor.

Memorial Sağlık Grubu Nöroloji Bölümü Uzmanları Parkinson hastalığı hakkında bilgi verdi.

Parkinson nedir?

Parkinson, daha çok 60 yaş üzeri kişilerde görülen, beynin ilerleyici yani dejeneratif olarak adlandırılan hastalık grupları arasında yer almaktadır. Beyin hücreleri arasında elektriksel iletişimi sağlayan maddelerden (Nörotransmitter) birisi de dopamindir. Dopamin ile çalışan beyin bölgesi, hareketlerimizin amaca uygun yapılmasını sağlayan yani bir bakıma hareketimizin ince ayarını sağlayan bölgedir. Dopamin ile iletişim yapan hücrelerin yüzde 60 -80'inin kaybıyla parkinson hastalığı ortaya çıkmaktadır. Parkinson bulguları hastalarda özellikle başlangıç döneminde farklılıklar göstermektedir.

Parkinson belirtileri nelerdir?

Parkinson hastalığı hemen hemen her zaman vücudun bir yarısında başlar, yıllar içinde diğer tarafa da geçer. Temel belirtisi, hareketlerde yavaşlama ve/veya titremedir yani tremordur. Sıklıkla tek tarafta, istirahat halinde ortaya çıkan elde veya ayakta titreme ve eklem hareketlerinde katılıkla kendini gösterir. Zamanla yürürken tek veya iki taraflı kol sallanma hareketlerinde azalma veya kayıp, adımlarda küçülme, yürümeye başlamada zorluk, düğme iliklemek ya da açmakta zorlanma, yatakta dönme ya da otururken kalkmada güçlük, maske yüz ifadesi, alçak ve kısık ses tonu ile konuşma, el yazısında küçülme, öne doğru eğilme/kamburlaşma olabilir. Parkinson hastalığında beyinden kaynaklanan hareket bulgularından başka hareket haricinde belirti ve şikayetler de izlenir. Bunlar kabızlık, kan basıncının düşmesi, depresyon, uyku bozuklukları, huzursuz bacak sendromu ve koku duyusunun kaybıdır. Hastalığının orta ve ileri evrelerinde yürüyüş bozuklukları, denge kusurları, harekette donmalar ortaya çıkar, bunu düşmeler izleyebilir. Nadiren de olsa bazı hastalarda bu tabloya bunama da eklenir.

Parkinson neden olur?

Parkinson hastalığının beyinde dopamin ile iletişim kuran sinir hücrelerinin, henüz kesin nedeni bilinmeyen bir süreç sonucunda kaybına bağlı olarak, ‘dopamin’ maddesindeki eksilmesi ile ortaya çıkan yakınmalardan kaynaklandığı bilinmektedir. Aslında insan beyni yaşlandıkça dopamin hücreleri azaldığı için yaşlı bireylerde yavaşlama ve titreme gibi hafif parkinson benzeri bulgular hemen herkeste bir miktar görülür. Parkinson hastalarında bu bulgular çok hızlı ve şiddetli olmaktadır.

Parkinson teşhisi nasıl konulur?

Tanı, hastanın klinik hikayesi ve nörolojik muayene ile konulmaktadır. Bazı ilaçların Parkinsonizm adı verilen Parkinson hastalığını taklit eden yan etkileri olabileceği daima akılda tutulmalıdır. Kan biyokimyası ve MR görüntülemenin de tanısal değerleri vardır. Günümüzde Dat-Scan yöntemiyle de erken dönemde dahi parkinson teşhisi konulabilmektedir. Son yıllarda geliştirilen bu teknik ile erken teşhisi oldukça kolaylaştırmıştır. Sınırlı sayıdaki merkezlerde Sağlık Bakanlığı onayı ile 2018 yılından itibaren Türkiye’de bu yöntem kullanılmaktadır. Dat-Scan dopamini radyoaktif madde ile işaretleyerek beyinde aktif kalan dopamin hücrelerinin gösteren bir görüntüleme yöntemidir. Parkinsonun normal yaşlanma ile ortaya çıkan yavaşlama ya da farklı hastalıklar nedeniyle mi olduğu yeni tarama yöntemi DAT Scan sayesinde daha kolay anlaşılabilir. Ayrıca DAT Scan yöntemiyle Parkinson hastalığının seyri yani yavaş mı yoksa hızlı mı seyredeceği üzerine tahminlerde bulunulabilir.

Parkinson tedavisi nasıl olur?

Parkinson tedavi seçeneklerinde öncelikle ilaçlar kullanılmaktadır. İlaçlar ile beklenen yanıtın alınamadığı hastalarda veya zamanla ilaçların faydasının azaldığı durumlarda cerrahi tedavi uygulanabilir. İlaç tedavisi beyinde azalmış olan dopaminerjik geçişi artırmaya yöneliktir. Yani Parkinson ilacı dopamini artırmaya yöneliktir. Bu amaçla, beyinde dopamin miktarını artıran ilaçlar tedavide kullanılır. Ancak nedeni tam olarak bilmediğimiz bir şekilde Parkinson ilaçlarının uzun süre ve/veya yüksek dozlarda kullanımı ile hastalarda kısa süreli aşırı hareketlilik şeklinde dalgalanmalar, tam yanıtsızlık (off periyodu) ya da istemsiz hareketler (diskinezi) görülebilir. Bu ilaçları kullanan hastalarda ortalama 5-7 arasında ortaya çıkabilen bu durumları geciktirmek için, rahatsızlığın başlangıcında hastaya yanıtın alınabildiği en düşük doz verilmelidir. Hasta 65 yaşın altındaysa ve bunama yoksa tedaviye dopamin etkisini taklit eden ‘dopamin agonisıtleri’ ile de başlanabilir veya tedaviye ek olarak kullanılabilir. Titreme, bunama, depresyon, uyku bozukluğu şikayetleri görülürse bu şikayetler için başka bir tedavi stratejileri planlanabilir. Hastaların üçte biri ilaç tedavisi ile uzun yıllar iyi cevap alınan ve yaşamlarında önemli bir kısıtlama olmadan yaşayabilen kişilerdir. Kalan grubun bir kısmında ilaca cevap kısıtlıdır ve doz arttırıldıkça yan etkiler, zamanla da ilaca cevapsızlık görülebilir.

İlaç tedavisinden fayda görmeyen hastalarda cerrahiye başvurulabilir. Özellikle son 15-20 yıldır ilaç tedavisine cevap vermeyen hastalarda, cerrahi seçenek önerilir. Amaç; beyinde hareketimizle ilgili merkezlerde azalan elektriksel uyarının göğüs duvarında cilt altına yerleştirilen birkaç cm’lik jeneratör aracılığı ile yaratılmasıdır. Kalp pili benzeri bir mantık ile düşünülebilir. Uygulamanın tıbbı adı “derin beyin stimülasyonu” dur.

Parkinson ile ilgili sık sorulan sorular

Parkinson hangi yaşlarda görülür?

Parkinsonun belirtileri 40-70 yaş arasında başlamaktadır. Çok nadir olarak daha genç yaş gruplarında görülür. Genç yaş grubunda görülmesinin nedeni hemen her zaman genetiktir. Ailesinde Parkinson olan kişiler toplum geneline göre daha yüksek bir oranda hastalığa yakalanma riski taşır. Erkeklerde kadınlara göre daha sık görüldüğü bilinmektedir. Türkiye’de 300-400 bin civarında Parkinson tedavisi gören kişi vardır.

Parkinson nasıl bir hastalıktır?

Parkinson kademeli olarak ilerleyen ve beyin dopamin hücrelerinde kayıpla seyreden bir beyin hastalığıdır. Bu hastalık tek bir semptomla tanımlanamaz. Parkinson hastaları el titremesi, yürüme güçlüğü, konuşma ya da hareket yavaşlaması gibi sebeplerle nöroloji kliniklerine başvurmaktadır. Parkinson uzun süre aşikar bir belirti vermeyebilir. Parkinson hastalığı genellikle sinsi başlar, belirtileri seneler içerisinde yavaş ama giderek artan biçimde ilerler. Bir Parkinson hastası çoğu belirtilerinin ne zaman başladığını bile hatırlamayabilir. Parkinson hastalığının belirtileri, hareketle ilgili olanlar ve hareketle ilgili olmayanlar (motor ve motor olmayanlar) şeklinde iki gruba ayrılabilir. Hareketin yavaşlaması, dinlenme halindeyken uzuvlarda titreme, kaslarda sertlik, duruş ve dengeyi koruyan reflekslerin bozulması, küçük adımlar ve bazen dengesiz yürüyüş, vücudun öne eğilmesi, eklemlerde ağrı, depresyon, uyku bozukluğu, akıcı ve birbiriyle uyumlu hareket edememe ile unutkanlık, Parkinson belirtileri arasındadır.

Parkinson başka hastalıkla karıştırılır mı?

Dopamin azalması pek çok belirtiyi beraberinde getirebilir. Kalp riti bozuklukları, çarpıntı, mide bağırsak sorunları, depresyon, aşırı uyku ve dikkat eksikliği bu belirtilerden olabilir. Ama en sık görülen bulgu olan hareket yavaşlığıyla başlayan Parkinson’da tanısal sorunlar yaşanabilir. Yaşlılığın getirdiği yavaşlıkla ya da depresyonun verdiği yavaşlık Parkinson hastalığı belirtilerinden olan hareketlerdeki yavaşlama karıştırılabilmektedir. Parkinson ile yaşlılığın getirdiği yavaşlık ve depresyonun yavaşlığını ayırt etmede DAT-Scan taraması başarılı sonuçlar alınmasını sağlamaktadır.

Her el titremesi Parkinsona mı işaret eder?

Parkinson hastalığı ayırıcı tanısı için beyin MR görüntülemesi veya kan tahlili yapılabilir; ancak bu tetkikler Parkinson hastalığına benzeyen hastalıkları dışlamak amacı ile yapılır. Yani Parkinson hastalığının, beyin MR görüntülemelerinde veya kan tahlillerinde tanı koydurucu bir bulgusu yoktur. Tanı konurken hastanın şikayetleri iyi değerlendirilmeli özellikle titreme “Esansiyel Tremor” (Genetik geçişli iyi huylu el titremesi) hastalığı ile karıştırılmamalıdır. Hastalar bu kaygıyı sıkça yaşamakta, kendisinde el titremesi görüldüğünde hemen Parkinson olduğunu düşünerek umutsuzluğa kapılmaktadır. Yapılan araştırmalar Parkinson hastalığında bazı grupların daha fazla risk altında olduğunu göstermiştir. İleri yaş grupları, birinci derecede yakınlarında Parkinson bulunanlar, geçmişte anlamlı şekilde kafa travması geçirmiş olanlar, kırsal alanda yaşayanlar (olasılıkla tarım ilaçları nedeniyle) hastalığa karşı daha dikkatli olmalıdır.

Parkinson el titremesi nasıldır?

Parkinson hastalığının şikayetleri arasında, başlangıçta tek ya da zamanla iki taraflı el titremesi yer almaktadır. Sıklıkla 60 yaş üzerinde başlayan, ilerleyici türdeki bu hastalık nadiren daha genç grupta da görülebilir. Titreme; genellikle tek taraflı, istirahat halinde, baş ve işaret parmağının ritmik hareketi şeklinde olup (para sayma hareketi), hastalarda ilk belirti olabilmektedir. Buna ek olarak hareket esnasında eklemlerde direnç, el yazısında küçülme, hareketlerde yavaşlama, adımlarda küçülme, yürüyüş bozuklukları, öne doğru eğilme gibi durumlara da rastlanabilir. Yıllar içinde titreme aynı taraftaki kol, bacak ile karşı taraftaki kol ve bacağa da yayılabilir. Hastalığın ileri dönemlerinde dudaklarda ve çenede de titreme görülebilir.

Bakla Parkinson’a iyi gelir mi?

Parkinson tedavisinde esas olan, beyinde azalan “dopamin”in ilaçlarla dışarıdan verilmesidir. Bu tedavi sonucunda hastada belirgin bir düzelme görülür. Çok ileri dönemlerde el titremeleri ve hareket güçlüğü ilaç ile tedavi edilmez duruma geldiğinde cerrahi tedavi düşünülebilir. Hastaların ilaç tedavisi sırasında uyması gereken bazı kurallar vardır. Bunlardan biri bakla tüketiminde dikkatli olmaktır. Baklanın yeşil kabukları ve yaprakları, vücutta dopamine çevrilir. Fazla miktarda yenildiğinde yüz, boyun veya uzuvlarda istem dışı oynamalar (diskineziler) ortaya çıkabilir. Böyle bir durum görüldüğünde hastanın doktoruna başvurması ve gerekli önlemlerin alınması en uygunu olacaktır.

Parkinsonun ilk dönemlerinde bilinç etkilenir mi?

Çok ilerleyen dönemlerde unutkanlıklar yaşanabiliyor ancak ilk evrelerde böyle sorun görülmez. Hareket etmek isteyip de edemeyen ya da istemsiz hareketleri ile etrafın ilgisini çeken durumda olan bir kişinin psikolojisinin etkilenmemesi mümkün değildir. Dolayısıyla yakınlarının da sosyal destek açısından yardımcı olması gerekir. Beraberce gösterilecek çaba, aile bireylerinin, özellikle eşlerin desteği ve sevgisi, hastayı rahatsız eden psikolojik sorunların hissedilir şekilde azalmasını sağlar.

Parkinson evreleri nelerdir?

Parkinson aşamalı süren bir hastalıktır. Parkinson’un beş ilerleme safhası vardır denilebilir. Birinci evrede bulgular hafiftir. Mimik ve yürüme bozulmalarını hastanın ailesi fark edebilir. İkinci evrede bulgular iki tarafta da bulunur. Bu evrede duruş ve yürüyüş etkilenmiştir. Üçüncü evrede de hastada denge bozukluğu, düşmeler olur. Dördüncü evrede hasta zor da olsa yürür ancak hareketlerde yavaşlama vardır. Hasta tek başına yaşayamaz. Parkinson son evre denilen beşinci evrede ise hasta yatağa ya da tekerlekli sandalyeye bağımlı yaşarlar. Tüm hastalarda bu evreler görülmeyebilir veya geçişler bu sırayı takip etmeyebilir.

Parkinson hastaları ne yememeli?

Hastalığın belirtilerini tedavi eden ya da belirtileri çoğaltan bir yiyecek bulunmamaktadır. Parkinson hastalığında da her zaman olduğu gibi düzenli ve dengeli beslenmek gerekmektedir. Aşırı yemek yemekten ve kilo alımından kaçınılması gerekmektedir. Bu hastalarda kabızlık görülebileceğinden lifli gıdalarla oluşan bir diyet ve bol su tüketimi uygun olacaktır. Sebze ve meyvelerden zengin, zeytinyağlı yiyecekler tüketilmelidir. Parkinson’da düşme riski olduğu için kemik erimesine karşı dikkatli olunmalıdır. Tedaviyi yapan doktor mutlaka kalsiyum ile D vitamini değerlerini ölçüp ona göre bir diyet önerisinde bulunabilir. Peynir, süt, yoğurt tüketimi bu hastalıkta kemik erimesine önlem için önemlidir. E vitamini ile ilgili Parkinson’u yavaşlattığına dair çalışmalar yapılsa da henüz kesin tutarlı bir veri yoktur. Ancak antioksidandan zengin beslenmek her durumda faydalıdır. Ayrıca B12 vitamini beyin fonksiyonları için önemlidir. B6 vitamini de Parkinson için önemli vitaminlerdendir. Bazı hastalarda yutma sorunları yaşanabilir..

Parkinson hastalığında idrar kaçırma görülebilir mi?

Parkinson hastalığı gibi beyin ve sinir sistemini ilgilendiren hastalıklarda, mesane kontrolü bozulabilir ve kaçırma dahil tüm alt idrar yolu yakınmaları görülebilir.

Beyin pili nasıl takılır?

Bu işlemde; beynin derin yapılarında yerleşmiş olan “beyin dopamin hücre çekirdeklerine” oldukça hassas bir yöntemle ince kablolar yerleştirilmekte ve göğüs duvarı bölgesine konulan bir jeneratör aracılığıyla devamlı elektriksel uyarı verilmektedir. Bu sayede, hastalık nedeniyle elektriksel aktivitesi bozulmuş olan sinir hücreleri tekrar düzene girmekte ve hastalığın belirtileri kaybolmaktadır.

Beyin pilinin başarısı nedir?

Uygun seçilen olgularda başarı en az ilaçlar kadardır. İlaçlardan yarar görmeyen olgularda veya ilaç yan etkisi olan hastalarda titreme, yürüyememe ve konuşamama gibi zorluklardan kısa süre içinde kurtulabilmekte ve uzun yıllar normal bir yaşam sürme imkanına kavuşmaktadır. Çoğu hastada ilaçlar doz azaltılarak kullanılmaya devam edilir.

Beyin pili kimlere takılabilir?

Bu cerrahinin uygulanamayacağı durumlar çok azdır. Beyin pili takılabilmesi için öncesinde bir dizi detaylı muayene, görüntüleme ve nöro-psikiyatrik değerlendirme testlerinin yapılması ve hastanın bu tedaviye uygunluğunun gösterilmesi gerekmektedir..

Beyin pili ameliyatında genel anestezi mi yapılır?

Ameliyat genellikle uyanık olarak yapılmaktadır. Ameliyat öncesinde hastanın başına “stereotaktik çerçeve” isimli bir aparat yerleştirilmekte ve ardından Beyin MR görüntülerinde koordinat hesapları yapılmaktadır. Gelişmiş bilgisayar programları ile çok hassas hesaplamalar neticesinde hedefler belirlenmekte ve kablolar bu noktalara lokal anestezi ile yerleştirilmektedir.

Beyin pili değiştirilir mi?

Takılan pilin ömrü ortalama 5-6 yıl kadardır. Bu sürenin sonunda beyindeki kablolara müdahale edilmeksizin 15 dakikalık bir işlemle eski pil yenisi ile değiştirilebilmektedir.

Parkinson bitkisel tedavi ile çözülür mü?

Bitkisel ürünler Parkinson hastalığında asla güvenli değildir. Doktorunuzun önerdiği tedaviyi uygulamak her zaman daha doğrudur.

Parkinson koku kaybına neden olur mu?

Parkinson gibi dejeneratif nörolojik hastalıklarda koku kaybı ilk bulgu olabilir.

Parkinson egzersizleri nelerdir?

Parkinson hastaları için egzersiz önemlidir. Egzersiz, Parkinson’un hareket semptomlarını azaltarak, hastanın günlük aktivitelerini kolaylaştırabilir. Egzersiz planı hakkında doktorunuz sizi bir fizik tedavi uzmanına yönlendirecektir. Parkinson fizik tedavi ile yavaşlatılabilir. Düzenli Parkinson egzersizleri ile denge gelişir, daha az düşülür, duruş gelişir, ruh durumu iyileşir, daha az kas ve eklem yaralanması olur, yürüme problemlerinin önüne geçilir, kemik erimesi önlenir. Ayrıca fizik tedavi anlamında, nörolojik hastaların rehabilitasyon tedavisi “nörorehabilitasyon” olarak adlandırılıyor. Aslında uzun yıllardır yapılan bu tedavi yöntemi, son dönemde robotik cihazların da eklenmesiyle “robotik nörorehabilitasyon” adıyla anılıyor. Parkinson gibi yürümeyi zorlaştıran durumlarda hastanın hızlıca, erken dönemde mobilizasyonunu sağlamada robotik nörorehabilitasyondan faydalanılıyor. Memorial Şişli Hastanesi Fizik Tedavi ve Robotik Rehabilitasyon merkezimizde bulunan yürüme robotu hastanın yürümesine de yürüme şeklinin düzeltilmesine de katkıda bulunabiliyor. Robotik yürüme yatağı erken evrede hastanın kademeli olarak dik durmasını ve eşlikli pasif olarak yürümesini, robotik yürüme sistemi ise ileri dönemde de kademeli olarak normal yürüme fonksiyonunu kazanmasına katkıda bulunur. Yürüme robotu bazen de yürüyebilmesine rağmen bunu düzgün gerçekleştiremeyen yani eğik, yamuk yürüyen, ayağını yan tutan, kaslarını çalıştıramayan hastalarda da yürüme şeklini düzeltmek için tercih edilebiliyor.

Parkinson genetik mi?

Ailesinde Parkinson olmasa bile bazı kişilerin genetik kaynaklı bu hastalığa yatkın olabilir. Parkinson’da genetik bir yatkınlık söz konusudur. Ancak Parkinson genleri taşıyor olmak her zaman bu hastalığa yakalanılabileceği anlamına gelmez. Çevresel faktörler de oldukça önemlidir.

Parkinson huzursuz bacak sendromuna neden olur mu?

Huzursuz bacak sendromu ile Parkinson arasında bir ilişki yoktur. Ancak huzursuz bacak sendromlu hastalar Parkinson ilaçlarında tedavide yarar görürler. Bu durumdan dolayı yanlış bir anlamalar görülmektedir.

AJANS URFA

13 Haz 2020 - 18:59 - Sağlık



göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ajans Urfa Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ajans Urfa hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ajans Urfa editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ajans Urfa değil haberi geçen ajanstır.


Şanliurfa Markaları

SİZDE BU ALANA REKLAM VERMEK İSTER MİSİNİZ?

+90 (505) 585 67 77
Reklam bilgi