Urfalı doktordan önemli uyarı: Koronaya çok benziyor!

Şanlıurfa’da kış aylarıyla birlikte hem mevsimsel hastalıklar hemde koronavirüs vakalarında artış yaşanırken alanında uzman doktorlar da bu konuda sık sık uyarılarda bulunuyor. Özellikte mevsimsel hastalıklardan en fazla etkilenen çocuklarda; burun akıntısı, yüksek ateş, öksürük şikayetleri artıyor.

Özel Lotus Hastanesi doktorlarından Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Abdurrahim Çekin, koronavirüs sürecinde ve çocuklarda görülen mevsimsel hastalıklar konusunda ebeveynlere önemli uyarılarda bulundu.  

Çocukları hastalıkladan korumada en önemli etkenin hijyen olduğuna dikkat çeken Uzmanı Doktor Abdurrahim Çekin, “Koronavirüs sürecinde aileler zaten mümkün olduğunca evden dışarı çıkmıyorlar. Çok elzem durumlarda dışarı çıkıyorlar. Bir şekilde kendilerini ve çocuklarını korumuş oluyorlar. Özellikle çocukların hijyenine dikkat etmek gerekir. Çocuklara el yıkamayı sabun ve su ile el yıkamayı öğretmek gerekiyor gerçekten. Sabun ve su ile hijyen sağlanabilir. Ev ziyaretleri zaten hemen hemen sıfıra indi. Çok elzem olmadıkça dışarı çıkmama durumu var. Çocukları bazı multivitaminlerle ve bazı minerallaerle desteklemek lazım. Özellikle C vitamini kış ayları için hem koronadan hem de mevsimsel hastalıklardan koruyan vitaminlerin başında geliyor. Tabi bunun yanında çinkoyu ve D vitamnini de unutmamak lazım. Korunmanın en önemli basamağı gerçekten su ve sabundur” ifadelerini kullandı.

KORONA OLAN BİR ANNE BEBEĞİ EMZİRMELİ Mİ?

Ebeveynlerin en çok merak ettiği konulardan biri olan koronavirise yakalanan bir annenin bebeğini gönül rahatlığı ile emzirebileceğini söyleyen Doktor Çekin, “ Koronavirüs olan bir anne kesinlikle çocuğunu emzirebilir. Biz anne sütünü korona olduğunda kesmiyoruz. Ama bazı ilaçlar aldığı zaman ilaçların türüne göre emzirmeyi bir müddet erteleyebiliyoruz. Ama korona olması emzirme için hiçbir engel değil. Annenin emzirme esnasında çift maske kullanması ve çocuğuna dokunurken elini su ve sabun ile yıkaması daha doğal bir yaklaşım olacaktır” dedi.

‘11 BİN ATEŞLİ ÇOCUKTAN 1 ÇOCUKTA GÖRÜLÜYOR’

Anne babaların en büyük kabuslarından biri çocuklarının havale nöbeti geçirmesidir.  Havale, özellikle yenidoğan ve süt çocukluğu döneminde görülebilen ateşe bağlı bilinç kaybı veya ateşsiz bilinç kaybı  ile birlikte olan kasılmalar sonucunda meydana gelir. Çocukların havale geçirdiği esnada ailelerin yapması gerekenleri sıralayan  Doktor Abdurrahim Çekin şunları kaydetti:

“Havale zaten çok nadir olan bir şey aslında. 11 bin ateşli çocuktan 1 çocukta gözükebilecek bir şey. O yüzden bir kere havale geçirecek diye bir korkuya kapılmayalım ateşi çıktığı zaman çocuğun. Ateş 38 dereceyi geçtiği zaman yapılabilecek en iyi şey öncelikle oda ısısına bakmak gerekiyor. Oda ısısı kesinlikle ve kesinlikle 24 dereceyi geçmemesi gerekiyor. Ondan sonra çocuğun kıyafetlerini çıkarıp atletle bırakmak gerekir bir 10-15 dakika. Bütün bunlardan sonra çocuğun ateşi hala 38 derecenin üzerindeyse bir ılık duş aldırılabilir. Hala 38 derecenin üzerindeyse parasetamol içeren ilaçlardan yararlanmak gerekiyor. Havale geçirdiği zamanda açıkçası evde yapılabilecek bir müdahale yok maalesef çocuğu alıp bir sağlık kurumuna başvurmaları gerekiyor.”

KORONAVİRÜSÜN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Koronavirüsün çocukların üzerindeki bedensel ve psikolojik etkilerine değinen Çekin, “Koronavirüsün  tabi bedensel etkileri var birde psikolojik etkileri var. Bedensel etkiler anne baba korona olduğu zaman ya da çocuk korona olduğu zaman yüksek ateş işte öksürük kas, eklem ağrıları,  bulantı, kusma, kuku ve tat kayıpları olan çocuklarda da bu oluyor. Bunlar bedensel etkilerdir. Çocuklarda zaten çok nadir ağır seyreden vakalar oluyor. Ama bana bir şey olmaz demek yok uyanık olma gerekiyor dikkatli olmak lazım. Özellikle nefes darlığı ve öksürük varsa mutlaka ve mutlaka doktorumuzu bilgilendirmemiz gerekiyor.  Bir de bunun psikolojik sonuçları oluyor. Nihayetinde karantinadasınız. Hiçbir aile ferdiniz sizi ziyaret edemiyor. Dışarı çıkıp alışveriş yapamıyorsunuz. Hep evdesiniz. İşte 12-14 günlük bir karantina dönemini düşünün tamamen izolesiniz. Bununda tabi üzerinizde psikolojik bazı sonuçlara yol açıyor. Anne babasının psikolojisinin bozulması çocuğa da mutlaka sirayet ediyor. Ama bunların hepsini toplum olarak inşallah aşacağız. Bu günler geride kalacak. Bu kötü günleri hatırlayacağız ama gerçekten geride kalacak herkes bundan müsterih olsun” şeklinde konuştu.

 ‘SU, SEBZE, MEYVE VE NARENCİYE TÜKETMEMİZ GEREKİYOR’

Koronavirüs ve mevsimsel hastalıklardan korunmak için beslenme yöntemlerini dile getiren Doktor Çekin şöyle devam etti:

“Mevsimsel hastalıklar ve korona bu iki hastalık aslında birbirine benziyor. İşte ikisi de burun akıntısı, burun tıkanıklığı ya da burunda kuruluk, boğaz ağrısı başlıyor, ateş başlıyor. Kas ve eklem ağrılarına yol açıyor. İkisi bir birine çok karıştırılıyor. Gönül isterdi ki bu sene herkese grip aşısı yapalım ama maalesef ki sınırlı sayıda geldiği için herkese grip aşısı yapamıyoruz. O yüzden bizim bu iki hastalığı bir birinden ayırt etmemiz de çok çok zor olacak.  Ama grip artı korona bir arada olduğu zaman hastalık maalesef biraz ağır seyredecektir. Allah’a şükür yaşlılarımıza bu sene zatürre aşısını yapıp onları biraz koruduk. Şimdi bunlardan korunmanın yolu değdim gibi bol yeşil sebze ve meyve, narenciye, bol bol su içmek gerekiyor. Beslenmemize dikkat etmek gerekiyor. 3 öğün yemeğimizi tüketmemiz, vücut direncimiz düşmesin diye. Ne zaman yattığımız, ne zaman kalktığımız kesinlikle belli olması lazım ve kaliteli uyku çekmemiz gerekiyor. Gece karanlığında mutlaka uyumamız gerekiyor. Sabahları uyanıp kalkıp ondan sonara geç saatte bir kahvaltı yapıp akşama da öğlen yemeği yersek bu bizim direncimizi çok düşürecektir. Düzenli bir yaşam ritmi ve hayat ritmi, bol su tüketmemiz gerekiyor. 3 öğün yemeğimizi yememiz gerekiyor. Bol yeşil sebze ve meyve ve narenciye tüketmemiz gerekiyor.”

‘DÜZGÜN VE RUTİN BİR YAŞAM DÜZENİMİZ OLSUN’

Düzenli beslenmenin yanı sıra vitamin takviyesininde önemli olduğunu vurgulayan Doktor Abdurrahim Çekin, “Son olarak şunu söyleyeyim eğer sağlıklı bir gıda erişimimiz yoksa C vitamini haplardan yaralanılabilir. D vitamini mutlaka ve mutlaka 30’un üzerine çıkması gerekiyor. 30’un altındakiler koronavirüsü çok ağır geçirebiliyorlar. O yüzden D vitamini kapsüllerden de yararlanılabiliriz. Bol yeşil sebze ve meyve ve narenciye tüketelim. Bol bol su içelim. Düzgün ve rutin bir yaşam düzenimiz olsun. Stresten uzak duralım. Bunun için düzenli bir egzersiz yapabiliriz gün içerisinde 45 dakikalık bir egzersiz ve yürüyüş yapılabilir. Bu günler geride kalacaktır. Elbette bu günler geçecektir. Aşının yakın tarihte çıkma ihtimali çok çok yüksektir. Bu aralar zaten bayağı bir koronavirüs vakamız oldu. Sürü bağışıklığı bazı yerlerde gerçekleşecektir. Bu günler geride kalacak. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Tedbiri elden bırakmasınlar. Mutlaka maskelerini kullansınlar. Hastanelere gelirken özellikle doktor odaları n da maskelerini çıkarmasınlar. Çünkü doktor odaları çok riskli yerlerdir. Sosyal mesafeye özellikle dikkat etsinler. Taziye, düğün gibi etkinlikleri mümkünse ev sahibinin yapmaması gerekiyor. Kimseyi davet etmemesi gerekiyor. Davet edildiği zamanda uygun bir dille buna icabet edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar bu kötü günler inşallah geride kalacaktır. Güzel günler bizi bekliyor inşallah” ifadelerini kullandı.

 Esma ALBAYRAK-ÖZEL HABER/AJANS URFA