Çağın en önemli hastalıkları arasında gösterilen diyabet yaşam kalitesini azaltmakla birlikte iş gücü kaybına ve ciddi sosyoekonomik sorunlara da yol açıyor. Diyabetli hastalarda oluşan özellikle kas iskelet sistemiyle ilişkili komplikasyonlarda fizyoterapistler yaşam kalitesini artırmaya yönelik uygun egzersiz programı düzenleyebiliyor.

Şanlıurfa'da kliniğinde duruş bozuklukları, egzersizler, omurga problemleri, fizyoterapi ve pilates gibi birçok alanda hizmet sunan Fizyoterapist Tuğba Karakuş, diyabet tedavisinde fizyoterapinin etkin rolüne ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Fizyoterapist Tuğba Karakuş’un açıklamaları şöyle:
"İnsülin salınımı , insülin etkisi veya bu faktörler de bozukluk olmasıyla ortaya çıkan hiperglisemi ile karakterize kronik , metabolik ve heterojen bir hastalıktır. Akut ve kronik komplikasyonlarla seyredip, karbonhidrat , yağ ve protein metobolizmalarında bozukluklarla seyreder. Uluslar arası diyabet federasyonu dünya çapında 387 milyondan fazla kişide diyabet tanısı konulduğunu ve bu rakamın 2035 yılında 592 milyon kişiye yükseleceğini göstermektedir. Diyabetin iki tip sınıflandırması vardır. Tip 1 insülin bağımlısı ve Tip 2 insülinin göreceli eksikliği (insülin direnci ve salınım yetersizliği).

Klinik bulgular kilo kaybı, bulanık görme, idrar yolu enfeksiyonları, kaşıntı, ciltte kuruma, yorgunluk ve ayaklarda uyuşmadır. Risk faktörleri aile öyküsü, kardiyovasküler hastalıklar, fazla kilo, sedanter yaşam tarzı, hipertansiyon, triglisreid yüksekliği, polikistik over sendromu ve 45 yaş üstü bireyler.
Tip 2 diyabette duyusal hasarlanmalar yaşanmakta ağrı duyusunu ve termal duyuyu olumsuz etkilemektedir. Diyabetli bireylerde kas kuvvet kayıpları görülmektedir. Duyu ve kas kuvvet kaybı; dengenin bozulmasına, yürümede değişikliklere ve düşmelerin artmasına sebep olmaktadır. Diyabetli olmayan bireylerle karşılaştırıldığında yaşam kalitelerinin daha az olduğu görülmektedir.
Akut komplikasyonları; diyabet herhangi bir zamanda oluşmaktadır. Genellikle geçici ve tedavi edilebilir niteliktedir.
*Diyabetik ketoasidoz (geçici insülin eksikliği, ilaç ve endokrin nedenler, hipotansiyon ,taşikardi ve takipne görülür).
*Hipoglisemi (kan şekerinin 50 mg altında olması, yetersiz karbonhidrat alımı, insülin dozunun fazla olması , glikozun fazla kullanımı).
*Hiperozmolar Non-ketotik hiperglisemi (genelikle Tip 2 diyabette, insülin ihtiyacının artığı durumlarda )
Kronik komplikasyonlar; diyabetik hastalarda yaşam kalitesini düşüren ve iş gücü kayıplarına neden olan komplikasyonlardır.
*Retinopati (en yaygın kompikasyondur ve oluşumunda en önemli risk faktörü süredir).
*Nefropati ( en ciddi komplikasyondur, 20 yıllık Tip 2 DM‘de görülme sıklığı yüzde 40-50 dir).
*Nöropati ( yanma ve iğnelenme hissi , kas zayıflıkları, ısı algısı bozukluğu görülüp Tip 1 diyabette 5. yılda değerlendirilmelidir).
*Kardiyovasküler hastalıklar (Tip 2 DM’de en önemli ölüm nedenidir. En önemli sebebi aterosklerozdur. En kötü kalp hastalıklarının tablosu kalp yetmezliğidir).
* Periferik damar hastalığı ( yüzde 80 vakalar bu tanıyla izlenmekte ve riski 3 kat artırmakta özellikle ayaklar en sık belirti veren yerdir).
*Diyabetik ayak(alt eksremite ampütasyonlarının yüzde 40-60’ı diyabete bağlı gelişir. Kötü alışkanlıklar; yaşlılık, yalnız yaşama, alkolizm, görme bozukluğu nedenleridir).

FİZYOTERAPİNİN ROLÜ
Bu durumlarda fizyoterapinin rolü; fiziksel aktivitenin önemi konusunda hastayı eğitmeli ve farkındalık kazandırmak en önemli faktörlerden biridir. Diyabete bağlı komplikasyonların gelişmesini önleyip uygun egzersiz programı belirlemek ve diyabetik ayak tedavisinde , kas-iskelet sisteminin oluşturduğu komplikasyonlarda fizyoterapi programı uygulamak. Kişiyi hastalığın seyri, risk faktörleri, derinin durumu, duyu değerlendirilmesi, esneklik, kas-kuvvet değerlendirmesi , denge , yürüyüş ve egzersiz kapasitesi açısından detaylı bir şekilde değerlendirilip tedaviye karar veriyoruz.
Diyabette egzersiz genel sağlık ve kilo kontrolü için önemli olup insülin direncini, depresyon ve anksiyeteyi azaltır. Tip 1 DM’de yaşam kalitesini artırıp periferik arter hastalığını önler ve koroner arter hastalık riskini azaltır.

Egzersiz programında en önemli şey kalıplaşmış egzersizlerden kaçınmaktır. Egzersizler bireye yönelik olmalıdır. Genellikle haftada 3 kez 45 dakika şeklinde yapılmakta ve kişinin aktivite seviyesine bağlıdır. Diyabete bağlı gelişen komplikasyonların önlenmesinde fizyoterapinin önemi büyüktür. Tip 2 diyabette egzersiz ölüm riskini düşürmekte ve kardiyovasküler hastalık riskini azaltmaktadır".
Yorum yazarak Ajans Urfa Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ajans Urfa hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Ajans Urfa editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ajans Urfa değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Ajans Urfa Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ajans Urfa hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Ajans Urfa editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ajans Urfa değil haberi geçen ajanstır.