5 ulusal 5 yerel köşe yazarı

Ulusal ve yerel gazetelerde yayınlanan 10 köşe yazısı

LEVENT GÜLTEKİN

DİKEN

ZİFİRİ KARANLIĞA SÜRÜKLENİYORUZ, FARKINDA MISINIZ?

Microsoft geçtiğimiz aylarda yapay zekâ bir robot üretti. Yapay zekâ, yani çevreden duyduklarıyla öğrenen, gelişen bir zekâ.

‘Tay’ isimli bu robot birkaç gün sosyal medyaya bırakıldı. İlk günlerde evrensel değerlere, dünya vatandaşlığına vurgu yapan ‘Tay’ , birkaç gün içerisinde ırkçı, faşist, cinsel ayrımcı oldu. Çünkü etraftan ne duyuyorsa, zihni onu kaydediyordu. Sonra dönüp aynı kelimelerle başkalarına hakaretler savuruyordu.

Gidişattan ürken Microsoft projeyi geri çekti. Türkiye’deki tartışma konularına bakılırsa bizim çocuklarımızın durumu ‘Tay’dan farklı değil. Çünkü ülkede kötülükten başka bir şey konuşulmuyor.

Milyonlarca çocuğun kişiliği, ahlak anlayışı, zihni, insana yaklaşımı günümüz Türkiye şartlarında şekil alıyor. Günümüz Türkiye’sindeyse hırsızlıktan, yolsuzluktan, cinayetlerden, çocuklara tecavüzden, kadın erkek ayrımcılığında, kadın cinayetlerinden ve savaştan başka konuşulan tek bir konu yok.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

MELİH AŞIK

MİLLİYET

FETİH GÜNLERİ...

İstanbul’u gerçekten Fatih Sultan Mehmet mi fethetti? Kuşkuluyuz. Eğer öyle olsa pazar günkü Fetih şenliklerinde onun portresini görürdük, hiçbir yerde göremedik. Demek ki esas Fatih o değil!

Kutlamada 9 bin polis, 5 helikopter, 1 fırkateyn, 1 denizaltı, 3 sahil güvenlik teknesi, onlarca zırhlı araç ve TOMA görev almıştı. Fatih Sultan Mehmet’in elinde bu güçler olsa İstanbul’u kuşatması kuşkusuz o kadar uzun sürmeyecekti.

Fetih şenlikleri coşkulu geçti.

Ancak şenlikleri gölgeleyen durumlar da vardı. ABD ile PKK uzantısı YPG, birlikte güle oynaya Rakka operasyonunu başlatmıştı. Ankara, Amerikan askerlerinin YPG arması takmasına çok kızmıştı. Armalar çıkınca biraz rahatladık! Ancak Cumhurbaşkanı yaptığı konuşmalarda yine de ABD’ye sitem ediyor, suçluyor, kızıyor.

Belli ki ABD - YPG (Yani PKK) ortaklığı Rakka’dan sonra dümeni Cerablus - Afrin hattına kıracak, bölgeyi IŞİD’den kurtarma manevrasıyla PYD buraya yerleşecek, Güney sınırımızdaki koridor tamamlanacak, ondan sonra fetih sırası sınırın bizim tarafına yani Güneydoğu Anadolu’ya gelecek!

ABD’yi PYD ile işbirliği yapıyor diye kınamak güzel... Güzel de bu kara operasyonu havadan desteklenmiyor mu?

Hava desteği İncirlik’ten sağlanmıyor mu?

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

EMRE KONGAR

CUMHURİYET

MASKENİN DÜŞTÜĞÜ GÜN 31 MAYIS 2013 CUMA

Üç yıl önce bugün, AKP’nin ve Erdoğan’ın maskesinin düştüğü gündür!

Aykut Küçükkaya, ortaklaşa yazdığımız Gezi Direnişi kitabının 102’nci sayfasında, direnişin 5. gününün tarihine şöyle başlamış: “İkinci şafak baskını - Gezi Parkı’nda ağaçlar kesilmesin diye demokratik tepkisini dile getiren yurttaşa iktidarın polis eliyle müdahalesi yine çok sert oldu. Polis sabah 05.00’te ikinci şafak baskınını yaptı. İnsanların üzerine TOMA’lardan tazyikli su sıkıldı, onlarca gaz bombası atıldı.” Aslında bir gün önce de sabahın 5’inde hunharca bir saldırı yapılmış, biber gazı eşliğinde gençlerin çadırları yakılmıştı.

“İkinci şafak baskını” ile maske iyice düşüyordu!

***

Gezi Direnişi ortaya çıkar çıkmaz Aykut haberleri geçmeye başlamış, ben de olayı köşe yazılarımda siyasal, toplumsal ve kültürel boyutlarıyla irdelemeye çalışmıştım.

Haziranın ortalarında “Türkiye’de artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı” anlaşılmıştı.

Aykut’a bu olayı birlikte tarihe mal etmeyi önerdim.

Zaten benim yazılarımın çoğu ve onun haberlerinin tümü hazırdı...

Hemen yazılarımızı ve haberlerimizi kitap formatında yazmaya başladık.

Olayın 30’uncu günü, 25 Haziran itibarıyla, kitabı matbaaya vermek için son düzeltmeleri yapıyorduk.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

TAHA AKYOL

HÜRRİYET

YİNE YARGIÇ

HUKUK insanlarının, hele de yargıçların bağımsız ve tarafsız olmaları, hareketleriyle de bunu göstermeleri adaletin ön şartıdır. Onun için konuya devam ediyorum.

Yargıtay Başkanı Sayın İsmail Rüştü Cirit “Türk devlet geleneği”nden bahsediyor; oradan başlayalım.

Evvela, uzun tarihe sahip hiçbir milletin geçmişinde “kuvvetler ayrılığı” kavramı yoktur. Çağımızda ise kuvvetler ayrılığı bulunmayan bir devlet adil de olamaz, demokratik de olamaz.

Kuvvetler ayrılığı gibi konularda bakacağımız “gelenek” ancak modern tarihte bulunabilir. Mesela bizde kuvvetler ayrılığı Tanzimat devrinde konuşulmaya başlandı. Meşrutiyet devrinde kuvvetler ayrılığı ilkesi devlet başkanı padişahı “sembol” haline getirdi. Zamanın İslamcıları da bunu desteklemişti.

Cumhuriyet’in “kuvvetler birliği” ilkesi tarihi bir dönemin ifadesidir, bugün emsal olamaz. Hele başkanlık sistemi için referans yapılamaz.

KAMUOYUNUN GÜVENİ

Gelenek deyince ben hukuk tarihimizin en büyük isimlerinden Cevdet Paşa’nın şu sözlerini hatırlatmak isterim: “Asıl lazım olan, mahkemeler hakkında kamuoyunun güveni olup, bu da hâkimlerin kendi konumlarından emin olmalarına bağlıdır...”

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

ALİ BAYRAMOĞLU

YENİ ŞAFAK

DEVLET AKLI, ÖRGÜT AKLI, SOKAK AKLI...

Şu sorular hep sorulacak:

-Haziran seçimlerinden sonra Kandil, HDP'yi boğmasaydı, izlemeye karar verdiği savaş stratejisinin sesi olmasını talep etmeseydi, HDP Türkiye partisi iddiasının icabını yerine getirebilir miydi? Bugün farklı bir noktada olabilir miydik?

-Kandil, şehir savaşlarına kalkışmasa, Suriye modelini Türkiye'ye taşımaya kalkmasa, Türkiye ve Suriye'deki çözüm modellerini birbirinden ayrıştırsa, Kürt sorunu siyasi yollarla geri adım atmasa hangi durumda olurduk?

Çatışmaların tabiatıdır, bir tarafın adım ve tutumu, karşı tarafın adım ve tutumu etkiler.

Ne var ki, bunun bir sınırı vardır.

Nitekim siyasi iktidarların çözüm sürecini ağırdan almış olması, yerel yönetimler reformu gibi hamlelerden kaçınması, yasa dışı halleri yasal alana sokarak demokratik kuşatma politikaları izlememesinin, gelinen noktada önemli bir rol oynadığı inkar edilemez.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

YEREL GAZETE YAZARLARI

ABDULLAH YILMAZ

GAZETE İPEKYOL

GÖMÜLÜ ALTINLAR

Bediüzzaman, dünyanın birbirinden farklı üç yüzü bulunduğunu belirterek bu yüzlerin mahiyetini şöyle açıklamıştır: “Birinci yüzü Cenâb-ı Hakkın esmasına(isimlerine)bakar. Onların nukuşunu(nakışlarını) gösterir. Mânâ-yı harfiyle, onlara ayinedarlık eder. Dünyanın şu yüzü, hadsiz mektubat-ı Samedâniyedir. Bu yüzü gayet güzeldir; nefrete değil, aşka lâyıktır. İkinci yüzü ahirete bakar.Ahiretin tarlasıdır, Cennetin mezraasıdır, (ekim yeri) rahmetin mezheresidir. (çiçek bahçesi) Şu yüzü dahi, evvelki yüzü gibi güzeldir. Tahkire değil, muhabbete lâyıktır. Üçüncü yüzü insanın hevesatına(gelip geçici heveslere) bakan ve gaflet perdesi olan ve ehl-i dünyanın mel’abe-i hevesâtı(heveslerin oyuncağı) olan yüzdür. Şu yüz çirkindir. Çünkü fânidir, zaildir, elemlidir, aldatır. İşte, hadiste varid olan tahkir ve ehl-i hakikatin ettiği nefret, bu yüzdedir." (Sözler, Otuzikinci Söz, İkinci Mevkıf.)

İşte dünyanın gaflet perdesiyle kaplı, heveslerin oyuncağı, fani, gelip geçici, elemli ve aldatıcı olan yüzü ne yazık ki çok cazibeli görünüyor. Para, altın, makam ve mevki bu yüzde bulunuyor. İnsanları birbirlerinden uzaklaştıran, dostlukları, samimiyetleri bitiren de bu yüzüdür. Kardeşi kardeşe düşüren, baba ile oğlu karşı karşıya getiren de budur.

Büyüklerimiz, “Dünya süslenmiş bezenmiş güzel bir gelin gibi herkese gülmüş ama kimseyle evlenmemiştir” diyerek dünyanın bu aldatıcı yüzüne dikkat çekmişlerdir.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

ERCAN AKKAR

URFA HABER

ÇÖZÜM SÜRECİ BUZDOLABINDA KALDI…

Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olmadan yaklaşık 10 gün önce Diyarbakır’a gelmiş ve 15 ton bomba yüklü aracın PKK’liler tarafından patlatılıp 16 köylünün öldüğü Tanışık köyü Dürümlü mezrasına gitmişti. Yıldırım, o gün 28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte Diyarbakır’a geleceğini söylemişti.

Yıldırım’ın açıklamasının ardından Diyarbakır’da adeta seferberlik başlatıldı. Güvenlik tedbirleri en üst seviyeye çıkartıldı, çevre illerden Diyarbakır’a takviye güvenlik gücü sevk edildi, hemen hemen her gün kentin en işlek cadde ve sokaklarında arama noktaları oluşturuldu, başta güvenlik güçlerine ait olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalarda güvenlik en üst düzeye çıkartıldı. Böylesi bir güvenlik silsilesi içinde 28 Mayısı bekleyen kentteki bazı sivil toplum örgütü temsilcisi, yaptıkları açıklamalarla ‘geziyi bir umut olarak gördüklerini ve de Cumhurbaşkanı ile Başbakan’dan buzdolabına kaldırılan çözüm sürecine dönülmesi yönünde açıklamalar beklediklerini’ ifade ettiler.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

RECEP DALYAN

URFANATİK

URFADA BİLİM FUARLARI

Eğitim bilindiği üzeri aydınlık adına davranış değişikliğidir. Yıllardır ulusal sınavlardaki sıralamalarda elde edemediğimiz başarıdan umutları kesmek üzereydik ki son birkaç ay içinde bir hayli sevindirici gelişmeler oldu ve olmaya devam ediyor.

Bilim fuarları; Küçük mucitler Eğitim şenliğine yetişemedim ama Şanlıurfa Fen Lisesinin düzenlediğine ailecek katıldım. Çok eğlenceli ve başarılıydı. Ayrıca Haran’da güzel bir fuar oldu ki ulusal kanallarda izlemiş olmakta Harran ve Urfa’ya bakışta değişikliklere neden oldu kanısındayım. Urfa Teknik ve Meslek Lisesinin Topçu Meydanındaki fuarına gittiğimde toparlanıyordu. Şuan orda kitap fuarı açıldı bu arada. Daha duyup ta gidemediğim niceleri.

Ayrıca ulusal ve uluslararası bilimsel spor ve sanat dallarında da duyduğum haberlerle bu yıl bir hayli gururlandım Urfa adına. Suruç Fen Lisesinin TÜBİTAK başarısı bunlardan biri. Bir diğeri yenilenebilir enerji ile ilgili Urfa’mızın başarılı çalışmaları. Gençlerimizin ve eğitimci arkadaşlarımızın güzel emekleri ile eğitime ve hayata tatlı heyecanlar katılmış olmasıyla hedeflerin yükseleceğini ümit ediyorum.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

ABDULLATİF YILMAZ

GAZETE İPEKYOL

SİVEREK TAVASI

Domatesin bu sıralarda çarşılarda pazarlarda epey ucuzlaması ile birlikte fırın yemeklerinin en lezzetlileri arasında ilk sıralarda bulunan bir yemekten söz etmenin de zamanı geldiğine inanıyorum. “Siverek Tavası” Siverek’le özdeşleşmiş bir yemektir. Lezzeti ile yiyen herkesin beğenisini kazanan Siverek yemeklerinin ve ağız tadının özelliklerini çok güzel yansıtan bir yemek olma özelliğini de taşımaktadır. Evlerde akşam veya öğlen yemeği olarak sıklıkla yapılmasının yanında özellikle çarşı esnafının öğlen yemeği için yaptığı yemeklerdendir. Dükkânının arka tarafında sarımsakları domatesleri hazırlayıp kasaptan aldığı etle buluşturulduktan sonra en yakınındaki fırına gönderip maksimum bir-bir buçuk saat içinde hazır hale getirdiği yemeği yine dükkânının uygun bir yerinde çıraklarıyla veya varsa misafirleriyle birlikte” oturup bir güzel yemesi Siverek Tava’nın özelliklerindendir. Bazen birbirine dükkân komşusu olan birkaç esnaf birlikte planlayıp yaptıkları da olur. Bu esnafın dayanışması ve birlikte hareket etmesi açısından da güzel bir örnek teşkil etmektedir.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

ZEKİ KURT

GAP GÜNDEMİ

EĞİTİMDE NERDEYİZ?

Herkesin muzdarip olduğu bir konu var. Eğitim evet bu konuda idareci, veli öğretmen kısacası herkes ama herkes şikâyetçi. Bir sorun var ve herkes bu sorunu söyler de çözüm olarak neyi önerdiniz? Sorunu teşkil eden nedenler üzerinde ne kadar kafa yorduk ve hangi çözüm önerileri sunduk.

Yaklaşık iki hafta önce ortaokul ve liselerimizi gezdik, idarecilerle görüştük, öğrencilerle sohbet etme imkânı bulduk, sorunlarını dinledik, hem üzüldük hem de sevindik. Üzüldük çünkü çocuklarda ne ahlak kalmış ne de saygı. Sınıf ortalamaları 50'nin altında 14-25 olan sınıflar mevcut bu kadar başarısız ve ahlak yoksunu çocuk bir araya gelmiş olamaz! Başka nedenleri olmalı durum vahim ancak; şikâyetçi olanda çok az kişi var

TÜİK 2016 verilerine göre; Şanlıurfa 78.sırada 81'e 3 kaldı ha gayret öğretmenim. Suçlular belli Milli Eğitim Müdürü, Bakanlık, Hükümet ve Cumhurbaşkanı öyle mi? Bizim, okul müdürlerinin öğretmenlerin okul aile birliklerinin STK' ların hiç mi suçu yok? Bu saydığım kişi ve kurumlar üstüne düşeni yapabildiler mi? Hangi öğretmen mesai saatleri dışında öğrencisinin derdi ile dertlendi? Ailesi ile temasa geçip sorununa ortak oldu acaba. Tabi mazeret hazır. Efendim biz veliyi okula çağırdık gelmedi !!! Bu mudur yani?

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

31 May 2016 - 08:30 - Gündem



göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ajans Urfa Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ajans Urfa hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ajans Urfa editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ajans Urfa değil haberi geçen ajanstır.


Şanliurfa Markaları

SİZDE BU ALANA REKLAM VERMEK İSTER MİSİNİZ?

+90 (505) 585 67 77
Reklam bilgi