Yıllık sadece 112 gram et, 37 litre su!

İlim Yayma Cemiyeti’nin Kudüs Çadırı’nda düzenlediği programda konuşan Mithat Arman Karasu, Filistinlilerin yıllık sadece 112 gram et ve 37 litre su bulabildiğini, ulaşım, eğitim, yerleşim gibi birçok konularda büyük sorunlar yaşadığını belirterek İslam Dünyasının kendine çeki düzen vermesi gerektiğini söyledi. Gazete İpekyol Yazarı Vedat Akıllı ise, bu acının bitebilmesi için Müslümanların topyekün birliğine ve beraberliğine ihtiyaç olduğunu belirtti.

Yıllık sadece 112 gram et, 37 litre su!
Yıllık sadece 112 gram et, 37 litre su!
+2
Haber albümü için resme tıklayın

Büyükşehir Belediyesi tarafından Ramazan Sokağında kurulan Kudüs Çadırı’nın dün akşamki ev sahibi İlim Yayma Cemiyeti’ydi. Çadırda her akşam farklı sivil toplum kuruluşları (STK) tarafından programlar düzenlenirken, dün geceki konuklar ise Tarihçi Yazar Talha Uğurluel, Harran Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Mithat Arman Karasu, Gazete İpekyol Yazarı Vedat Akıllı ve STK temsilcileri ile vatandaşlardı.

Programda Filistin halkının maruz kaldığı zulmü anlatılırken, Doç.Dr. Mithat Arman Karasu’nun verdiği rakamlar kan donduran cinstendi. Vedat Akıllı ise İslam Dünyasının birlik olamama sorununa değindi.

KARASU: 3 YAŞINDAKİ ÇOCUK BİLE GÖZALTINA ALINDI’

İlk olarak söz alan ve İsraillilerin 3 yaşındaki Filistinli çocuğu bile gözaltına aldığını aktaran Karasu, eğitim noktasında da okulların yıkıldığını kaydederek, “Empati kurmamız lazım Filistinlilerle. İsrail 3 yaşında bir çocuğu gözaltına aldı. 15 yaşın altındaki 118 çocuk İsrail hapishanelerinde tutuluyor. Bu çocuklara ne oluyor, hangi suç isnat ediliyor bunları tam olarak bilmiyoruz. Bunlar İsrail’in müsaade ettiği verilerdir. Son 2,5 yılda bin 289 okul kapatılmış. Gerekçesi güvenlik. 489 okul yıkıldığı için artık eğitim yapılamıyor. Son 3 yılda bin 70 Filistinli öğrenci öldürülmüş. Şimdi soruyorum öğretmenlerin maaşlarının ödenmesine engel oluyorsunuz, okulları bombalıyorsunuz, yakıyorsunuz, öğrencileri öldürüyorsunuz. Eğitim nasıl devam edebilir?” dedi.

FİLİSTİNLİLERE 37 LİTRE, İSRAİLLİLERE 900 LİTRE SU!

Filistinlilerin tüm ihtiyaçları için sadece 37 litre su bulabildiğine dikkat çeken Karasu, “Su sorunu, baktığımızda günlük yaşamın her parçası bir silaha dönüşüyor. Su kimindir, su Allah’ındır. İsrail ne yapıyor? İsrail’de 3 tane büyük su kaynağı bir tane de nehir var. Bunların hepsi Filistin topraklarından doğuyor ama bunlardan yararlanma hakkı Filistinlilere ait değil. İsrail’in rakamlarını paylaşayım, bu rakamlar Dünya Su Ajansı tarafından da teyit edilmiştir. Bir Yahudi’nin 900 litre su hakkı var, peki bir Filistinlinin? Sadece 37 litre, tüm ihtiyaçlarını bununla karşılamak zorunda. Yahudilere verilen su ile Filistinlilere verilen su arasında 9 kat fiyat farkı var. Siz suya sahipsiniz ama suyunuzu bile kullanamıyorsunuz” sözlerine yer verdi.

‘BELKİ ZENGİN ARAP ÜLKELERİ UTANIR!’

Filistinlilerin yıllık et tüketiminin sadece 112 gram olduğunu belirten Karasu, “Balıkçılık konusu. 3 ay balıkçılık yapılıyor normalde. Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında. Ama İsrail diyor ki Mayıs ve Haziranda denize açılamazsınız. Nedeni, güvenlik. Filistinlilerin en büyük protein kaynağı balık. Bu arada bir bilgi vereyim sizlere, belki zengin Arap ülkeleri utanır. 112 gramdır bir Filistinli çocuğun yıllık et tüketimi. Bir avuç et etmiyor” ifadelerini kullandı.

ULAŞIM İMKANLARI ELLERİNDEN ALINIYOR

Ulaşım konusunda yaşanan problemlere de değinen Karasu, “Ulaşım konusuna gelince. Bir otobüs geliyor, otobüste 45 tane Arap var. Otobüse bir tane haham biniyor. O zaman ne oluyor, güvenlik gerekçesiyle hepsinin inmesi gerekiyor. Ama ben 3 durak sonra inecektim, o senin sorunun. Herkes aşağı. Bu 10 yaşında çocuk da olabilir. Ulaşım imkanınızı elinizden alıyor” diye konuştu.

‘FİLİSTİNLİLERİ ORTADAN KALDIRMAK İÇİN…’

İsrail’in Filistinlilere kent hayatını dayanılmaz kıldığını dile getiren Karasu, “3 bin 165 tane arama noktası var. Her seferinde Filistinliler bir şehirden bir şehre giderken kontrol noktalarından geçmek zorunda. Bazen saatler sürüyor kontrol noktalarından geçmek. Saat 9’daki işinize gitmek için 5’te yola çıkıyorsunuz. Yaptığınız şey kendi ülkenizde bir kentten bir kente gitmek ama yapılan şeyin adı ise zulüm. Kent yaşamını dayanılmaz bir hale getirmek amacı var. O topraklarda yaşayan Filistinlileri ortadan kaldırmak için her yolu deniyorlar.İsrail bu konuda yeni silahlar icat etmiş D9. D9 bir greyder ancak bu greyderin üzerinde makineli tüfekler, füzeler, gece görüş sistemleri var. Tam donanımlı olan 106 ton ağırlığında. Yani bir tanktan daha ağır. Ne işe yarıyor peki, Filistinlilerin evini yıkmaya” sözlerini kullandı.

‘MESCİD-İ AKSA’NIN ALTI KAZILIYOR; AMAÇ YIKMAK!’

Mescid-i Aksa’nın İsrail tarafından yıkılmak istendiğini kaydeden Karasu, Arapların bölgeden uzaklaştırılması için de büyük bir çabanın olduğunu söyledi. Karasu sözlerine şöyle devam etti: “Bir uluslar arası sorun var, Mescid-i Aksa’nın altını kazıyorlar. Amaç yıkmak. Bu kazıyla ilgili bir komisyon kuruldu biliyorsunuz, komisyon başkanı tarafsız olduğu için Türkiye’den seçildi. Rapor hazırlandı, Birleşmiş Milletler’e sunuldu; kazı yanlış. Peki, kazıya İsrail ara verdi mi? Hayır. Bu sefer dedi ki ben bu raporu tanımıyorum. Batı Şeria ve Gazze’de Yahudi yerleşim merkezleri kuruluyor. 776 tane kurulmuş. Bir de adet var, bir Yahudi yerleşim merkezi kurulduktan sonra onun etrafında her yönüyle 300 metre bölgede hiçbir Arap oturamaz. Çevredeki tüm Araplar ne yapılıyor, çıkarılıyor.”

‘HEMEN KOLAYI BOYKOT EDELİM YANLIŞ! BİRLİKTE OLACAĞIZ’

Yaşanan dram ve haksızlık karşısında İslam Aleminin kendisine çeki düzen vermesi gerektiğini hatırlatan Karasu, “Peki, ne yapabiliriz? Hemen herkesin aklına ilk gelen şey bu; kolayı boykot edelim, kola kimin? Yahudilerin. O yanlışı düzeltelim bir kere kola Yahudilerin değil yüzde 24’ü Arap sermayesine ait. Katar Emiri de büyük hissedar. Peki, ne yapacağız? Birlikte olacağız. İslam Dünyasının çeki düzen vermesi lazım. İlimle barışması lazım. Toplumun uzlaşması, birbirini anlaması lazım. Yoksa bir olmadığımız sürece İsrail daha birçok zulme devam edecek. Bunları da dünyaya üzgünüm ki kazanım olarak gösterecektir” diyerek sözlerine son verdi.

YAZAR AKILLI: SUSMAMIZ DAHA ANLAMLI OLACAK

Yine aynı programda söz alan Gazete İpekyol Yazarı Vedat Akıllı ise, Filistin ile ilgili bir hesaplaşma yapılması gerektiğini belirterek, “Ben Filistin konusunda konuşmanın bile anlamlı olmadığını, bu konuda susmamızın çok daha anlamlı olduğunu, susarak, kendimize dönerek Filistin ile ilgili bir düşünceyi, bir hesaplaşmayı yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda canı ile şahitlik eden birkaç kişiyi anarak sözlerimi uzatmak istemiyorum. Yıl 2000 Muhammet Durra, katledildi ve 2013’de ölümü ile ilgili rapor hazırlandığı zaman İsrail ‘bu bir montaj’ dedi. Ahmet Yasin, felçli bulunduğu tekerlekli sandalyede füzeyle yok edildi. Rachel Corrie vardı, onu da unuttuk. Amerika’dan gelip tankların altında kaldı. Bunlar hayatları ile şahitlik edenler biz sadece konuşuyoruz, şahitlik edemiyoruz” dedi.

‘FİLİSTİN’DEKİ ACININ, BİTMESİ BİRLİK-BERABERLİĞİMİZE BAĞLI’

Yaşananların unutulmaması gerektiğini, bunun için de birlik içinde olmanın şart olduğunu dile getiren Akıllı, Filistin’deki acının, hüznün bitebilmesi için Müslümanların topyekun hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi. Akıllı sözlerinin devamında şunları söyledi:

“Bizim bunları unutmamamız lazım. Unutmamak için de birlik içinde olmamız gerekiyor. Bunun için önce kendi içimizde ki İsraillileri öldürmemiz gerekiyor. Birlemeden, birlik olamayacağız. Müslümanların kendi içindeki birliği sağlaması gerekiyor. Filistin ile birlikte hemhal olacağız, Filistin’i gerçek anlamda yaşayacağız. Rezzan hemşire katledildi. Tek derdi orda ki çocuklara yardım etmekti. Biz düşmanımızdan korktuğumuz için gözümüzde büyütüyoruz. Biz konforumuzdan, rahatımızdan, mevki ve makamımızdan vazgeçemediğimiz için Filistin’de her gün şehitler olmaya devam ediyor. Filistin’de acı var, hüzün var. Ve bu acının, hüznün bitebilmesi için biz Müslümanların topyekün birliğimize ve beraberliğimize bağlıdır. Nuri Pakdil’in de dediği gibi; Yürüyelim ayağımıza Kudüs gücü gelsin.”

Memur-Sen Şube Temsilcisi İbrahim Coşkun da, Kudüs Çadırı’nın çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Mustafa PAYIK-Adil HİLAL/AJANS URFA

06 Haz 2018 - 08:05 - Dünya



göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ajans Urfa Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ajans Urfa hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ajans Urfa editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ajans Urfa değil haberi geçen ajanstır.


Şanliurfa Markaları

SİZDE BU ALANA REKLAM VERMEK İSTER MİSİNİZ?

+90 (505) 585 67 77
Reklam bilgi