Fakıbaba kimin kuyruğuna bastı?

Tarım Bakanı Ahmet Eşref Fakıkaba, nevi şahsına münhasır, doğru bildiğinden şaşmayan, sıra dışı bir politikacı. Bunu hem geçmişteki siyasi hayatında hem de Tarım Bakanlığı sırasında açıkça ortaya koydu. Doğru bildiğinden şaşmadığı için bedel ödedi. Bilenler bilir, 2009 Yerel Seçimlerine giderken o dönem Şanlıurfa’nın milletvekilleriyle ters düştü. Başarılı olmasına ve halkın gönlünü kazanmasına rağmen çok sevdiği lideriyle arası açıldı. Aday gösterilmedi. Bağımsız aday oldu ve siyasi tarihte eşine az rastlanır bir zafer kazandı. Partisine de liderine de küsmedi. Bir süre sonra yeniden AK Parti’ye katıldı. Kendisine kumpas kuranlar siyasetten silinirken Fakıbaba yolculuğuna devam etti. Önce milletvekili seçildi, ardından 2017 yılındaki kabine değişikliğinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı oldu.

Türkiye’nin en sorunlu alanlarının başında tarım geliyor. Fakıbaba, çekirdeği bile Çin’den ithal eder hale geldiğimiz bir dönemde, sorunlar yumağı haline gelmiş tarımı kucağında buldu. Göreve geldiği dönemde gündeme pahalı et sorunu oturmuştu. Garibanın evine et neredeyse hiç girmiyordu. Toplum açısından gerçek muhalefet noktalarından biri haline gelen pahalı et konusu, medyada da sık sık yer buluyordu. Yeni Tarım Bakanı Fakıbaba, büyük bir meydan okuyuşta bulundu. “Allah’ın izniyle bir haftaya kadar garibanın nasıl ucuza da et yediğini hep beraber göreceğiz” dedi. Herkes nasıl yapacak diye merak ederken fevkalade akıllı bir çözüm üreterek zincir marketlerde ucuz et satışını başlattı. Şapka çıkarılacak bu icraat karşısında konu hızla gündemden düşerken dar gelirli de etle buluştu. Marketlere uğrayanlar projenin nasıl başarıyla yürüdüğünü görürler.

Bütün bunları neden şundan anlatıyorum. Fakıbaba, başarılı icraatlarıyla değil de ipe sapa gelmez iddialarla medyada yer buluyor. Muhalefeti karakter haline getirmiş kimi medya, kendisine servis edilen haberleri yaparken ne hikmetse hükümete yakın medya da bu haberlere genişçe yer veriyor.

FAKIBABA’YA YENİ KUMPAS HESAPLARI YAPILIYOR

Belli ki kimi odaklar, Fakıbaba’ya ikinci bir kumpas kurmak için söz birliği etmiş. Bu kesimlerin hükümete yakın kimi kesimlerle dirsek temasında olduğu da açık. Bu nedenle bir kısım hükümet medyası, Sözcü ve Cumhuriyet gibi yayın organlarının haberlerini alıp manşetlerine taşıyorlar.

Neymiş efendim, Fakıbaba iki kişiyi yönetim kurul üyesi yapmış. Daha önce de yakın çalışma arkadaşlarını belirlediği için topa tutulmuştu.Beyler…Bir bakan tanıdığı, güvendiği isimleri göreve getirmezse nasıl icraat yapacak? Ki göreve getirdiği isimlerin hepsi uzun yıllar devlet tecrübesi bulunan yetkin isimler. Bir bakan, yakın çalışma arkadaşlarını atayamamışsa eleştirilmeli. Soruyorum size, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yakın çalışma arkadaşlarını tanıdığı, güvendiği isimlerden seçmiyor mu? Diğer bakanlar farklı mı davranıyor? Önceki Bakan Faruk Çelik aynı görevlere kimileri getirmişti, dönüp baktınız mı? Nedir öyleyse bu Fakıbaba alerjisi? Oğlunu, kızını mı atamış? Etik olmayan, hukuki olmayan ne var? Ki eşini genel sekreter yapan, oğluna yatay geçiş hakkı veren rektörler bu kadar eleştirilmedi. Demek ki dert başka…

KADROSUNU KURAMAYAN BAŞARILI OLAMAZ

Burada bir parantez açarak siyasette başarı ve ekip kurabilmek arasındaki doğrudan ilişkiye değinmek istiyorum. Daha önceki bir yazımda uzun uzun Recep Tayyip Erdoğan örneği üzerinden siyasette ekibin önemine değinmiştim. Tekrarlamaya gerek yok. Başarı için güvenilecek ekip ve alanında tecrübeli yakın çalışma arkadaşları şart. Hatalı tercih, yanlış atama uygulamaları elbette olabilir. Genel ahengi bozmayan tasarruflar zaman zaman olmuştur. Ama iyi bir yönetici ve siyasetçi kısa sürede bunları da görecek ve fark edecektir. Bir bardak suda fırtına koparmanın hiç kimseye fayda getirmeyeceğinin bilinmesi gerekir.

UCUZ ET KİMİN RANTINI KESTİ?

Tarım Bakanı Fakıbaba, çok doğru bir iş yaparak kadrosunu güvendiği isimlerden kuruyor. Alkışlanacak bir hareket nedeniyle yaylım ateşine tutuluyorsa bunun altında başka bir şey var demektir. Burada Türkiye’nin kronik hale gelmiş, sokaktaki vatandaşı son derece rahatsız eden tarım politikalarından kimlerin nemalandığına bakmak gerekiyor. Belli ki ucuz et, birilerinin rantını kesti. Belli ki birileri mevcut dışa bağımlı tarım politikalar devam etsin istiyor. Belli ki birileri çekirdek Çin’den gelmeye devam etsin istiyor. Ve anlaşılan bu odaklar, yerli tarımın temellerini atmak için gece gündüz gayret gösteren Fakıbaba’yı yemek için hareket geçmişler. Umarım bu oyun boşa çıkarılır ve Türkiye’nin tarımdaki doğum sancıları, bir avuç ucuz adamın küçük menfaatlerine kurban edilmez.

30 Oca 2018 - 14:40 - Gündem



göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ajans Urfa Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ajans Urfa hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ajans Urfa editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ajans Urfa değil haberi geçen ajanstır.


Şanliurfa Markaları

SİZDE BU ALANA REKLAM VERMEK İSTER MİSİNİZ?

+90 (505) 585 67 77
Reklam bilgi